Laik cumhuriyetten, ‘tarikatlar cenneti’ne… Kız okullarından ‘AKP’nin ilk hedefi’ çıktı!
Laik cumhuriyetten, ‘tarikatlar cenneti’ne… Kız okullarından ‘AKP’nin ilk hedefi’ çıktı!
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, “kız okulları” çıkışını değerlendiren Eğitim Politikası Uzmanı Prof. Dr. Esergül Balcı, “Eğitimimiz adeta tarikatlara devredildi” dedi. AKP’nin iktidara geldiği günden beri ülkeyi laik sistemden uzaklaştırmaya çalıştığını söyleyen Balcı, “Türkiye ümmetleştirme ve Ortadoğululaştırma politikalarının sonuçlarını yaşıyor” ifadelerini kullandı. Kız çocuklarının okula gönderilmemesinin toplumun sorunu olduğunu belirten Balcı, “Sayın Tekin, tüm toplumun Bakanıdır belli kişi ve grupların değil!” diyerek tepki gösterdi.
Eğitim Politikası Uzmanı Prof. Dr. Esergül Balcı, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, laikliği ve karma eğitimi hedef alan “kız okulları” çıkışını Veryansın Tv’ye değerlendirdi.
“Kız okulları” ile ilgili olumlu bir görüşe sahip olmasının mümkün olmadığını söyleyen Prof. Dr. Balcı, Bakan Tekin’in “Kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin en baştaki argümanı, ‘Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum’ oluyor” sözlerine “Sayın Tekin, tüm toplumun Bakanıdır belli kişi ve grupların değil!” diyerek tepki gösterdi.
“Eğitimimiz adeta tarikatlara devredildi” diyen Balcı, kız okullarının açılması için verilen sinyalin tarikatların baskısı sonucu olabileceğine işaret etti. AKP’nin iktidara geldiği günden beri ülkeyi laik sistemden uzaklaştırmaya çalıştığını söyleyen Balcı, “Türkiye ümmetleştirme ve Ortadoğululaştırma politikalarının sonuçlarını yaşıyor. Bundan da olumsuz yönde, en fazla kadınlar etkileniyor” dedi.
“İmam hatipte, tarikatlarda, haremlik selamlık okullarında eğitim alan bir doktor acil servise gelen karşı cinsteki bir hastaya bakar mı, bakmazsa sonuç ne olur? Bunu düşünmek bile istemiyorum. Tam bir sağlık, hukuk, insan hakkı skandalı” ifadelerini kullanan Balcı, “Malumun ilanı” uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Balcı, kız çocuklarının okula gönderilmesinin önündeki engelin herkesin sorunu olduğunu ve çözümünün de tüm kesimlerin yardımıyla giderilebileceğini vurguladı.
‘SAYIN TEKİN, TÜM TOPLUMUN BAKANIDIR, BELLİ KİŞİ VE GRUPLARIN DEĞİL’
Prof. Dr. Esergül Balcı’ya sorduğumuz sorular ve yanıtları şöyle:
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in velilerin ‘Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum’ dediğini belirtip kız okulları kurulabileceğini açıklamasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
“Bu konuda tabii ki olumlu bir düşüncem söz konusu olamaz. Sayın Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bu sözleri hangi velilerin görüşlerine dayanarak söyledi acaba? Önce onu sorgulamak lazım. Benim görüştüğüm pek çok veli özellikle karma eğitim taraftarı. Hatta bir arkadaşım oğlunu evine yakınlığı ve eğitiminin iyi olduğu düşüncesiyle ‘cemaat okulu’na gönderdiğini söylemişti. Ancak okulun karma eğitimden çıkarılmasından sonra, oradaki çocukların davranış değişiklikleri gösterdiğini, taşkın-ölçüsüz, cinselliğe aşırı meraklı olmalarından çocuğunun şikayetçi olduğunu anlatmıştı. Bunun üzerine bilinçli olan aile, çocuğun isteği ile çocuğunu tek tip okuldan alıp, tekrar eve daha uzak olmasına rağmen, karma eğitim veren okula gönderdiğini belirtti. Bizde bir söz vardır, ‘şıracının şahidi bozacı’ diye. Yapılan açıklama bize bu halk deyişini hatırlatıyor. Sayın Tekin, tüm toplumun Bakanıdır belli kişi ve grupların değil! Anlaşılan Bakanın Anayasamızın 42. maddesi ile 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 15. maddesinden de haberi yok!.
‘EĞİTİMİMİZ ADETA TARİKATLARA DEVREDİLDİ’
Kız okullarının açılması, tarikatların baskısı sonucu mudur ya da tarikatların baskısının artmasına yol açabilir mi?
Her ikisi de mümkündür. Zaten ülkemiz yasak olmasına rağmen, yan yollara saparak ‘tarikatlar cenneti’ haline geldi. Her biri holdingleşti. Özellikle de eğitim ile sağlık konularında. Milli Eğitim Bakanlığı tarikat vakıfları ile protokol imzaladı. Eğitimimiz adeta tarikatlara devredildi. Hatta Diyanet İşleri Başkanlığı ile de okul öncesi eğitim konusunda protokol imzalandı. Bunlar bize bir fikir veriyor zaten.
‘TÜRKİYE ÜMMETLEŞTİRME VE ORTADOĞULAŞTIRMA POLİTİKALARININ SONUÇLARINI YAŞIYOR’
Karma eğitim karşıtı olan okulların açılabileceğinin açıklanması ‘şeriat yolunda atılan bir adım’ olarak yorumlanabilir mi?
AKP, iktidara geldiği 2002’den beri ülkeyi laik sistemden salam dilimi gibi adım adım ve sabırla uzaklaştırmaya çalıştı. Gerçek hedefi de buydu. Ancak insanlar önceleri bunu fark edemediler. Özellikle 2007’den sonra kendisini daha çok açık etmeye başladı, çünkü artık AKP’ye engel olacak, iktidarı veto edecek laik bir Cumhurbaşkanı da yoktu. Engeller, çeşitli davalar, Anayasa değişikliği gibi çabalarla ortadan kaldırıldı. Bugün gelinen nokta da aslında, 1946’dan bu yana örülen kaldırım taşlarının sonucudur. Ben AKP iktidara geldiğinden beri bu hedefe ulaşmak için çaba gösterdiğini bilenlerdenim. Türkiye ümmetleştirme ve Ortadoğululaştırma politikalarının sonuçlarını yaşıyor. Bundan da olumsuz yönde, en fazla kadınlar etkileniyor.
‘İMAM HATİP OKULLARINDAKİ ÖĞRENCİLER DEİST OLMAYA BAŞLADI’
İmam hatiplerin, tarikatların açtığı kaçak Kuran kurslarının ve harem selamlık eğitim veren okulların sayısı her geçen gün artarken, Milli Eğitim tarafından karma eğitime karşı okulların açılması, ilerleyen süreçlerde hukuk, sağlık gibi birçok alanın kadınlara ve erkeklere ayrı şekilde hizmet verilmesine yol açar mı?
Elbette ki açar. İmam Hatipte, tarikatlarda, haremlik selamlık okullarında eğitim alan bir doktor acil servise gelen karşı cinsteki bir hastaya bakar mı, bakmazsa sonuç ne olur? Bunu düşünmek bile istemiyorum. Tam bir sağlık, hukuk, insan hakkı skandalı. Ülkemiz ne yazık ki oraya doğru gidiyor. Zaten amaç bu değil mi? Malumun ilanı oluyor aslında. İmam Hatip Okulları eğitim sisteminde 2012’de yapılan sözüm ona 12 yıllık 4+4+4 uygulamasından sonra hızla arttı. Çocuklarımız adeta bu okullara mecbur bırakıldı. Çocuk işçi ve çocuk gelinlerin sayısı da arttı. Okul terkleri sıradanlaştı. 848 bin kız çocuğunun durumu belirsiz. Bütün bunlar gelecekte elbette ki sorunlar yumağı oluşturacak. Arkadaşım bilinçli olduğu için sorun yaşayan çocuğunu karma olmayan okuldan aldı, karma okula gönderdi. Ya bilinçsiz aileler ne olacak? Bilindiği üzere İmam Hatip Okullarındaki öğrenciler deist olmaya başladı. Ülkemizde deist sayısı hiç bu kadar artmamıştı. Bunun devamında çocuklar inanç boşluğunda kalacağı için istenmeyen kötü yasa dışı alışkanlıklara yönelebilirler. Bu noktada, kutsal dinimizden uzaklaştıkları için, korkarım çocuklarımızı diğer inançlara yöneltebilecek kişiler tuzaklarına düşürebilir. Çünkü doğa boşluk sevmez ve boşluk bırakmaz.
‘BUNUN SONUCU ZORLA EVLİLİKLERE KADAR GİDER’
Kız ve erkeklerin ayrı eğitim alması toplumsal olarak nasıl değerlendirilebilir? Çocukların karşı cinsten sadece ailelerindeki bireylerle iletişim kurması, iletişim zorluklarının ve çocuk yaşta zorla evliliklerin de önünü açar mı?
Kız ve erkeklerin ayrı eğitim alması, karşı cinsi tanıma, kendine çeki düzen verme, karşı cins ile sağlıklı iletişim kurma, dengeli olma konularında sorun oluşturur. Sadece aile çevrelerindeki bireylerle iletişim kurmaları, onların ileride bağımlı kişilik geliştirmelerinin yolunu açabilir. Bunun sonucu, zorla evliliklere kadar gider. Yaşıtları ile iletişim kurma, işbirliği yapma sorunları yaşayabilirler. Ayrıca akranlar aileleri ile paylaşamadıklarını arkadaşları ile paylaşır, insana cinsellik dışında arkadaşça- insanca yaklaşmayı öğrenirler. Bu ileriki yaşamlarında, eş seçimi, iş başarımı gibi konularda olumlu iletişim kurma açısından katkı sağlar.
‘ÇÖZÜM TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ İLE OLUR’
Sizce kız çocuklarının okula gönderilmesinin önündeki engeli devlet nasıl ortadan kaldırabilir?
Bu konuda devlet kendisi duyarsızken, soruna nasıl engel olacağı konusunda çok büyük endişelerim var. Çocuğunu okula göndermeyen aileye daha önce hapis cezası verilirken, bunun kaldırılıp para cezasına çevrilmesi bile bizim için bir göstergedir. Devlet ile AKP iktidarı eşitlenmiş gibi görünüyor. O nedenle, her şeyden önce iktidar değişikliği lazım. Muhalefetin ciddi, etkili, dikkatli ve uyarıcı tepkiler gösterip, çözüm önerileri sunması gerekiyor. Sivil toplum örgütlerinin konuya duyarlılık göstermesi şart. Akademisyenlerin araştırmaları yol gösterici olabilir. Sorun toplumdaki herkesi ilgilendirdiği için çözümün de toplumun tüm kesimleri ile giderilmeye çalışılması yerinde olacaktır.”
NE OLMUŞTU?
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, katıldığı bir televizyon programındaki laikliği ve karma eğitimi hedef alan “kız okulları” çıkışı tartışma konusu olmuştu.
Tekin, “Kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin en baştaki argümanı, ‘Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum’ oluyor. Veliyi ikna etmek için gerekirse kız okulları da açabilmeliyiz. Veli isterse çocuğunu kız okullarına gönderebilmeli” ifadelerini kullanmıştı.
Tekin’in tepki çeken sözlerine destek, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve Hizbullah bağlantılı Hüda Parlı isimlerden gelmişti. Destici, “Kadın üniversiteleri”nin de açılması gerektiğini belirtip “Laiklik adı altında buna karşı çıkanların asıl niyetlerinin inanç-din düşmanlığı olduğunu biliyoruz” demişti.
Seçime AKP listelerinden girerek Meclis’te koltuk sahibi olan Hüda-Par’ın Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir ise “Kimse çocuklarını karma eğitim veren kurumlara göndermeye zorlanmasın” diye konuşmuştu.
Konuyla ilgili MHP’den ilk yorumsa Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’dan gelmişti. “Karma okullarla birlikte kız okullarının da olması zenginliktir” diyen Yıldız, “Laikliğin ortadan kaldırılacağı iddiası gerçek dışı bir iddiadır. Laikliğe bir şey olmaz” ifadelerini kullanmıştı.
MERVE DUMAN / VERYANSIN TV
ilk yayınlandığı yer: https://www.veryansintv.com/laik-cumhuriyetten-tarikatlar-cennetine-kiz-okullarindan-akpnin-ilk-hedefi-cikti
Bir cevap yazın